İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında başlattığı İstanbullu üreticilerin girdi maliyetlerini azaltmak, tarımsal üretimden çekilen çiftçilere geri kazanmak amacıyla başlattığı desteklerine bir yenisini daha ekledi. İBB tarihinde ilk kez, 1.982 çiftçiye, toplam maliyeti 18 milyon TL olan arpa ve yulaf tohumu dağıtımına başlandı. Dağıtım için Büyükçekmece Güzelce Kapalı Pazar’da düzenlenen tören; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün katılımlarıyla gerçekleştirildi. Tören için organize alanı dolduran çiftçiler, alkışlarla karşıladıkları İmamoğlu’na yoğun ilgi gösterdi. Dağıtım töreninde, sırasıyla; çiftçiler adına Soner Yılmaz Ereke, Büyükçekmece Ziraat Odası Başkanı Sezgin Erçağ, Akgün ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“Temel amacımız; 16 milyona eşit hizmet sunmak”
Göreve geldikleri günden bu yana temel amaçlarının 16 milyon İstanbulluya eşit hizmet sunmak olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Burada özellikle şehre özen göstermeyi ve bu şehirde yaşayan insanlara saygı göstererek hizmet sunmayı elbette çok önemsiyorum. Bu anlayışla; şehrimizin yeşil alanlarından sosyal desteklere, altyapı yatırımlarından kentsel dönüşüme varıncaya kadar, insan hayatına dokunan bütün hizmetleri yerine getirme konusunda çözümler ürettik, projeler ürettik. Vatandaşlarımızın sıkıntı duyduğu her konuya dahil olduk” dedi. İstanbul’a, daha önce İBB bünyesinde hiç olmayan kreşler ve öğrenci yurtları kazandırdıkları bilgilerini paylaşan İmamoğlu, kent sınırları içinde üretim yapan çiftçilere, balıkçılara ve arıcılara verdikleri karşılıksız desteklerden örnekler verdi. İktidar kanadından gelen, “Seçilirlerse sosyal yardımları kesecekler” kara propagandasını boşa çıkardıklarını aktaran İmamoğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal hizmetler ağıyla, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza sunduğu desteği, tam 5 katına çıkarttık. Yani, ‘Yardımları keserler, size yardım etmezler’ diyerek, sanki kendi ceplerinden bir lütufmuş gibi yardım ettiklerini anlatanların yerine, veren elin alan eli görmediği, inancımıza, kültürümüze, ananelerimize uygun bir şekilde insanlarımızın ihtiyaçlarına koşan, onlara destek olan ve bu desteği tam 5 katına çıkaran bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduk” diye konuştu.
“En çok gururlandığımız hizmetlerden birisini İstanbul'da hayata geçirdik”
Ekonomik kriz nedeniyle üretim yapamaz hale gelen çiftçilere destek olmak yola çıktıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:“Ekonomik krizin derinden etkilediği çiftçilerimizin, çiftçilik yapmayı bile bıraktığı bir dönemde, ‘Biz, İstanbul'un tarımsal alanlarını nasıl güçlendirebiliriz? Çiftçilik yapmak isteyen, İstanbul'un topraklarını yeşertmek isteyen hemşehrilerimize nasıl destek olabiliriz’ diye baktık. Ve, ‘Biz buradayız’ diyerek, İBB olarak iki 2020 yılından bu yana İstanbul'un çiftçilerine destek olmaya başladık. Gerçekten en çok gururlandığımız hizmetlerden birisini İstanbul'da hayata geçirdik. Gerçekten mutluyuz, gerçekten onurluyuz ve gururluyuz. Bizim de bu hizmet sürecine eşlik eden tarım kooperatiflerimize, çiftçilerimize, bu iş birliğini sunan çok kıymetli arkadaşlarımıza, hemşehrilerimize, bizimle iş birliği içinde olan çok değerli ilçe belediyelerimize, başkanlarımıza ve aynı zamanda geçmişte de tarıma verdiği mesleki meslekle beraber, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki görevinden önce bir arada olduğum ve bu süreci başından beri beraber dokuduğumuz, ördüğümüz çok sevgili Sayın Gökhan Günaydın'a da hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.”
“Yalnızca İstanbullu çiftçilerimize destek sunmakla kalmadık…”
“Göreve geldiğimiz günden bu yana, yazlık sebze fidesi ve özellikle bu buna benzer desteklerle başladığımız süreç, artık kışlık fide desteği, yağlık ayçiçeği tohumundan silajlık mısır tohumuna, ekmeklik buğday tohumu dağıtımıyla beraber sürdü” diyen İmamoğlu, “Hiçbir alanda eksiklik bırakmamaya, gübreden mazota, balıkçılarımıza desteklerimizden koruyucu ekipmanlarına, kuzu besi yeminden arı yemi desteğine varıncaya kadar, her detaya katkı sunmaya gayret ettik. Yalnızca İstanbullu çiftçilerimize destek sunmakla kalmadık; Türkiye'nin farklı yerlerinden gelen taleplere de cevap verme gayreti içerisinde olduk. Aynı zamanda, zor zamanlar geçiren deprem bölgesindeki çiftçilerimize de katkı sunma konusunda özenli bir gayret gösterdiğimizi de buradan belirtmek istiyorum. Bugün burada da olduğu gibi, ziraat odalarımıza ve tarımsal kalkınma kooperatiflerine de makine ve ekipman desteğinde bulunarak, onların gücüne güç katmak gayretinde olduk” ifadelerini kullandı. Çiftçilerin, ekonomik krizden dolayı üretimi bırakma noktasına geldiğini bildiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Bu zorluklarına destek olma konusunda da gayret ediyoruz. Tarım yapmayı bırakıyorlar, toprakla uğraşmayı bırakıyorlar mecburiyet içerisinde. İşte bu gidişata ‘dur’ deme sorumluluğunu üstlendik. Bugün verdiğimiz desteklere bir yenisini daha ekliyoruz ve İstanbul'da 1.982 çiftçimize, 20 milyon liraya yakın bir maliyetle, arpa ve yulaf tohumu dağıtımı yapıyoruz. Hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu.
“Ortaya iddia koymak güzel şeydir”
İstanbul'un en çalışkan ve en demokrat belediye başkanı olma iddiasıyla yola çıktığını hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:“Bu bir iddiadır. Geçmişte hizmeti geçenlere elbette teşekkür ediyoruz. Minnetle yad ediyoruz. Ama iddia koymak güzel şeydir. Bugünün Türkiye'sinde, iddiayı insanına hizmet etme konusunda ortaya koyan siyasi anlayışın kazanması gerekiyor. ‘Ben ne olacağım? Bir avuç insan ne olacak’ diyen anlayışın yerine; ‘Milletimiz ne olacak? Çocuklarımızın geleceği ne olacak? Gençlerimize nasıl bir memleket bırakacağız’ bakışını ortaya koyan ve bu yolda bir yolculuk tarifleyen siyasi anlayış çok önemli. Bunu ortaya koymalıyız. Onun için size söz veriyorum. Bugüne kadar hiç durmadık, bundan sonra da tam gaz yolumuza devam edeceğiz ve sizin sevginize layık olmaya çalışacağız. Tabii İstanbul'un insanları için, çiftçileri, çocukları, gençleri, emeklileri, yaş almışları, kadınları; herkes için çalışmaya devam edeceğiz. Bize layık gördüğünüz makamlar değil, o makamlar sayesinde sizlere hizmet edebilmek bizim için değerli. Değerli olan o. Hakkını vermek. O bakımdan size hizmet etmenin peşindeyiz.”
“Bu makamın millete ait olduğunu biliyoruz”
“Bu koltuğun, bu makamın millete ait olduğunu biliyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:“Burada çok kıymetli siyasi yol arkadaşlarım var. Onlarla beraber zor zamanlarda mücadele ederek, bu başarıları elde ettiğimizi biliyoruz. Önümüzdeki sürecin, o zor zamanlarda elde ettiğimiz başarıların olduğu günden, misli misli daha fazla zor bir zaman olduğunu bugünden işaret ediyorum. O bakımdan iş birliği içerisinde, doğrunun yanında ve sürece katkı sunmak adına cansiparane, ‘Benim ilçem ne olacak? Benim şehrim ne olacak? Benim memleketim ne olacak? Ona nasıl hizmet edebiliriz? Kol kola vererek, akılla, ortak akılla, dürüstlükle, liyakatle, çalışkanlıkla bu sürecin önündeki taşları nasıl temizleyebiliriz’ diyerek yola çıkmış olmanın gururunu yaşıyorsunuz. Bu bağlamda, sürece en etkin hizmet etmeyi, sürece en büyük katkıyı sunmayı, geleceği sizlere gösteren ufku, ışığı size gösteren yolculuğu güçlendirmenizi ve bu gayrete, bu hararete katkı sunmanızı, benim bütün siyasi yol arkadaşlarımdan da özenle talep ediyorum. Bu konuda asla yalnız bırakmayın. Hep birlikte hem ilçelerimizi hem İstanbul'umuzu hem de ülkemizi çok güzel bir geleceğe, hep birlikte kavuşturalım istiyorum. Dört yılı aşkın süredir çok güzel işler yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Sizin için çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Bize duyduğunuz güvenin karşısında, bizim tek duygumuz var: Size karşı olan sorumluluğumuz ve daha fazla çalışma arzumuz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Sizden güç alacağız.”
Büyükçekmece Gölü kıyılarına maraton mesafesinde yürüyüş alanı geliyor
Konuşmaların ardından; Günaydın, İmamoğlu, Akgün ve beraberlerindeki heyet, önce İstanbul genelinde üretim yapan 1.982 çiftçiye ulaştırılacak, toplam maliyeti 18 milyon TL olan arpa ve yulaf tohumu dağıtımını başlattı, ardından da Büyükçekmece Belediyesi Tarım Market Açılışı’nı gerçekleştirdi. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra Ulaş Mahallesi’ne geçerek, tamamlandığında, maraton mesafesi olan 42,195 kilometrelik bir parkura kavuşacak Büyükçekmece Göl Kenarı Yürüyüş Alanı’nda incelemelerde bulundu.